27 Ekim 2010 Çarşamba

zihin zindan

latife tekin i özlemek nedir bilen var mı ki, öldüğünden değil,  tanıdığından değil...
nezihe meriç i özlemek de vardır ki o en trajik haliyle, kriz halinde gelir...
akgün akova yı özlemek vardır; hiç bilmediği bir yerde bir hatun kişinin /tek başına/ ailesi, evi, yolu her şeyi olduğunu bilir mi ki bilse de ne tırt olur diye gülümseyerek özlenir o..
Shakespeare i de özleyebilirsiniz pekala, içi boş bir bezelye kabuğu böyle olur işte- senin gibi derken hani..
hasan ali-nizi de özlersiniz
yusuf atılganınızı da
sait faik i de, hem de pek çok
hazır eliniz değmişken de; adettendir diye; özlemeye alıştıklarınızı da çıkarırsınız aradan
hani şu hayatınızı elinden geçirenleri/düşürenleri/düşürmeyenleri

sonra daa

bütünn bu özlediklerinizin birleştiğini görürsünüz
hem latife hem hasan ali hem o hem budur
düşünün ki deliler gibi mükemmeldir

tataaaa burda kendini kandırma durumu başlar
yapılacak tek bir şey vardır

YOĞURT YEMEK...

1 yorum:

  1. Sait Faik'i özlemişimdir çokça defa da ... Sait Faik'le balığa çıkmayı özlemişliğim de var , sonraaa... Sait ile tuttuğumuz balıkları Orhan Veli'nin rakı sofrasında yemeyi özlemişliğim bile var ...
    Kandırıkçılık da bi yere kadar ;
    En iyisi dolaba bakayım
    Yoğurt kalmış mı diye ...

    YanıtlaSil